İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Aeronautic | ||||
Havacılık | wings | kanatlar | ||
There are other darker forces waiting in the wings of this conflict. Bu çatışmanın kanatlarında bekleyen başka karanlık güçler de var. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | wings i. | uçma aracı | ||
Genel | wings i. | yükselme aracı | ||
Aeronautic | ||||
Havacılık | wings i. | nitelikli pilotlar ve uçak personellerince nişan olarak takılan şekillendirilmiş kuş kanatları | ||
Havacılık | wings | uçağın gövdesinden çıkan ve uçuş boyunca kaldırma gücü sağlayan uzantılar | ||
Theatre | ||||
Tiyatro | wings i. | sahnenin her iki yanındaki görünmeyen alan | ||
Tiyatro | wings | kulis |